ESI BASORTULU SUBAYLARI ORDUDAN BOYLE ATTILAR
Yıllar boyunca emek vererek üst rütbelere çıkan dindar subaylar belli bir odak tarafından ordudan atılıyorlardı. Eşi başörtüsü takan subaylar haklarında çok geniş istihbarat çalışması yapılarak ordudan atıldıkları belirlendi. İşte, ordudan atılan bazı subaylar hakkında tutulan istihbarat raporları:
|
---|
Cihat Arpacık'ın Haberi
"İrtica" bahanesiyle ordudan atılan subayların, nasıl bir sürecin ardından TSK'dan uzaklaştırıldığı ortaya çıkan istihbarat raporlarıyla anlaşıldı. Düzmece bir şikayetin ardından başlayan soruşturmaların çoğu, ilgili askerin ordudan atılmasıyla sonuçlandı. Halkın "peygamber ocağı" diyerek sahiplendiği Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tepe isimlerinin başörtüsü düşmanlığı tanık olanları hayrete düşürüyor.
Soruşturmalar böyle başlıyordu
Ordudan atılmak istenen bir subay hakkında, sonu "ihraç"la biten soruşturmanın düzmece şikayet tutanaklarıyla başladığı anlaşıldı. Söz konusu şikayet tutanaklarından birinde Hava Kuvvetleri Karargahı'nda görev yapan bir Kıdemli Başçavuş hakkında bir istihbarat subayı, "Etimesgut Hava Hastanesi'nde eşiyle birlikte gördüm. Eşi başörtülüydü" diyen raporu sunmuş.
Şikayetin ardından kurulan komisyon kararıyla ilgili subay hakkında bir istihbarat çalışılması yapılmaya başlanıyor. 6 kişiden oluşan komisyon, istihbaratçılardan söz konusu subay hakkında rapor istiyor.
Subayların evleri dahi arandı
Bundan sonra başlayan istihbarat çalışmaları ise çok ilginç. Tutulan istihbarat raporunda subayın ve eşinin fotoğrafını yan yana koyan istihbaratçılar, ordudan atılacak subaylar için genellikle şu değerlendirmelerde bulunuyor: "Eşi belirli bir ideolojiyi temsil edecek şekilde başını örtüyor... Subay, daha sonra başını örten bir personeli tebrik etti. Aktif olarak irticai faaliyetler içinde bulunuyor... Etkilemek istediği kişilere ilmihal kitapları öneriyor... Daha önce depo olarak kullanılan yerde namaz kılıyor... Alkollü olduğu gerekçesiyle kolonya yerine gül suyu tercih ediyor." Raporun tamamlanmasının ardından ordudan atılacak subayların evlerine baskın yapılarak arama faaliyetinde bulunulduğu da belirlendi. Tutulan bir raporda, ev araması sırasında bir subay eşinin "Nedir bu insanlara yapılan baskı" dediği belirtilmiş ve ardından şu satırlar eklenmiş: "Bu ifadede bulunarak belirli bir gruplaşmayı açıkça itiraf ettiği değerlendirilmektedir."
Raporların komisyona ulaşmasının ardından hakkında istihbarat toplanılan subayın savunması da alınıyor. Sorgulamada genellikle "Eşin neden başörtüsü takıyor" sorusunun sorulduğu belirtildi. Subayların savunmalarının alınmasının ardından ya YAŞ kararıyla ya da resen olmak üzere ordudan atıldıkları biliniyor.
1- Etkilemeye çalıştığı şahıslara çeşitli ilmihal kitapları öneriyor
2- Kolonya yerine gül suyu kullanıyor
3- Eşi belirli bir ideolojiyi temsil edecek şekilde başını örtüyor
4- Depoda namaz kılıyor
Çetin Doğan da at emri vermişti
28 Şubat post-modern darbe sürecinde yoğunluklu olarak yapılan ordudan ihraç işlemlerine 2003 yılında hız verilmeye çalışıldığı iddia edildi. Balyoz Darbe Planı'nın 1 numaralı sanığı eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın Selimiye Kışlası'nda yapılan plan seminerinde 800'ü aşkın muvazzaf subayın ordudan atılması gerektiğini söylediği öne sürülmüştü.
Milli Gazete