KAZAYA KALMIS NAMAZLAR
AŞAĞIDAKİ ÜÇ VAKİTTE NE KAZAYA KALMIŞ FARZ NAMAZLAR, NE VİTİR GİBİ VACİP NAMAZLAR KILINABİLİR1. Güneşin doğmasından, kırk-elli dakika geçip, yükselmesine kadar.
2. Güneşin tam başımızın üzerinde bulunduğu vakit. Buna zeval ânı denir.
3. Güneşin sararmasından, yani gözleri kamaştırmaz bir hale geldiğinden itibaren, batıncaya kadar olan vakit.
Bu üç vakitte kılınacak kaza namazının iadesi gerekir. Bunun dışındaki vakitlerde kaza namazı kılmak mümkün ve caizdir. Imam Şafii'ye göre ise kaza namazı her zaman kılınabilir. Söz konusu kerahet vakitlerinde de kaza namazı kılmak caizdir.
Namazlarını özürsüz olarak kasten terkeden ve bunları kaza edemeden vefat eden kimse, büyük günah yükü ile âhirete geçmiş olur. Onun işi yüce Allah'la kendisi arasındadır. Bu namazların, tevbe, istiğfar veya keffâret yoluyla telâfi edileceğine dair açık bir âyet, hadis veya icmâ yoktur. Ancak yaşlılık veya sürekli hastalık nedeniyle orucunu tutamayanların, kaza edemeden ölümleri hâlinde, bunun "fidye" ile telâfisi hükmüne (bk. el-Bakara, 2/184) kıyas yapılarak veya "ihtiyat" prensibine dayanılarak, hanefilerde "namaz fidyesi" de müstahsen görülmüştür (bk. "Iskat ve Devir" maddesi) Allah'la şehidler arasındaki hakların affedileceği nass'la (bk. el-Bakara, 2/154; Âlu Imrân, 3/169; en-Nisâ, 4/69; Müslim, Imâre, 152; Nesâî, Cihâd, 22; Ahmed b. Hanbel, II, 322, III, 251, 289) belirtilmiştir.
Şehidler, daha önce kılamadıkları namazların affı konusunda istisnâ olabilirler (Kaza namazı için bk. Ibnü'l-Hümâm, a.g.e., I, 458 vd.; el-Fetâvâ'l-Hindiyye, I, 121 vd.; Ibn Âbidîn, a.g.e., II, 62 vd.).